Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dış politikada karar verme
Rasyonel modeller pek fazla ampirik geçerliliğe sahip değildir. İnsanlar nadiren rasyonel bir modelin gerekliliklerini yerine getirmektedir. Bunun anlamı,insan tercihini açıklayan rasyonelliğin ötesinde başka şeylerin olduğudur. Bilişsel psikoloji insanların basitliğe ve tutarlılığa öncelik verdiğini ve bunun onları kötü hesapçılar hale getirdiğini ortaya koyar. İnsanlar aynı zamanda kazanç elde etmeden çok kayıptan kaçınma eğilimi taşırlar. Siyasi liderler, durumun aşırı basitleştirilmesi riskini ortaya çıkaracak şekilde karmaşık ortamı basitleştirmek için bilinçsiz bir şekilde kıyaslama mantığını kullanırlar. Dış politika uzmanları'tilkiler' ve 'kirpiler' olarak sınıflandırılır. Kirpiler "bir büyük şeyi" bilirler ve uzun vadeli tahminde bulunmada iyi değildirler. Hatalı oldukları durumlarda belli bir yönde politika sürdürme olasılıkları yüksektir. Tilkiler ise 'birçok küçük şey' bilirler ve özellikle kısa vadeli tahminde bulunmada iyidirler. Daha dinamik ve yeni durumlara adapte olucu politika izleme olasılıkları yüksektir. Birçok karar güçlü duygusal tepkilerin sonucu olarak ortaya çıkmış gözükmektedir. Nöroloji, beynin belli davranış türlerine nasıl ulaştığını 'anlamamızı' sağlar ve böylece nörologların çalışmalarını dış politikan analizinin önemli kaynaklarından biri haline getirir.
yeni ben
Şu sıra kendimden ve hiçbir şey üretmeyen halimden çok şikâyetçiyim. Konuşup konuşup, hayata geçirmediğim işlerin altında eziliyorum. Kendimi en çok üretirken, pratiklerimi düzenli yaparken, fitken, hayatım dengedeyken seviyorum. Yani koşullu. Kendimi bir şeyler, birileri oldurma çabasından, olduğum kişiyi kucaklamaya geçmekte
Reklam
Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir
İnsan, insanlığını yavaş yavaş şöyle yitiriyor: Hiçbir vakit yaptıklarının karşılığını görmeyerek. Bir kedi, başı okşandığında gözlerini kısıyor; güneş batınca suladığımız fideler bir gün çiçek açıyor fakat insan... İnsan öyle mi? Marjan Kamali, "Bazı insanlar neden ruhumuza yerleşiyor, boğazımıza düğümleniyor, zihnimize kazınıyor?" diye
Haldun Taner bir kitabında soruyor: "Saadet bu ömrün neresinde?" sonra bir başka kitabında yanıtlıyor sorusunu: "İnsan önemli dostlarım. Her şeyden önce insan." Evvela temiz bir vicdanımız olacak sevgili okur. Temiz, kullanılmamış, vicdanlı insanlarla bir aile, temiz vicdanlı bir ülke, temiz vicdanlı bir dünya... Saadet bu
Sevgili kendim, Bazen hayatına yeni insanlar almak yerine hayatından seni üzen, kıran, unutan, değersiz hissettiren ve huzursuz eden insanları çıkarman gerektiğini unutma. İnsan önce kendine değer vermeli ki, bir başkası da verebilsin. İnsan önce kendini sevmeli ki, bir başkası da sevebilsin. Öncelik "kendimiz" olmalı. Sonra bir başkasına daha kolay iyi gelebilelim... |Ş ✍️
Reklam
Kötülüğün Aleniliği: Uygarlığın Abus Çehresi Entelektüel ihanetin, Batı’nın insan hakları savunusunun tamamıyla anlamsız bir hâle evrilmesinin, her dakika canlı yayınlarla ortaya konan çocuk ölümleriyle ve sivillerle dolu hastanelerin, okulların ve mabetlerin dahi en ufak tereddüde mahal vermeden, ‘ama’sız bir şekilde bombalanmasıyla ortaya
İSLAM COĞRAFYASINA DAİR OKUMALAR
İslâm coğrafyasını tanımak ve anlamak… Cümleyi bu şekilde yazınca kolay, ama aslında böyle bir hedefe odaklanmak, bütün bir ömrü kaplayacak uzun, devamlı ve yorucu bir çabaya katlanmaya razı olmak demek. Çünkü karşımızda çok katmanlı, çok boyutlu, çok bilinmezli ve çok renkli bir coğrafya var. Üstelik sınırları sürekli genişleyen, devamlı gündemde
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.